Dünyanın En Kötü İnsanı, çağdaş Oslo'da aşk ve anlam arayışı hakkında modern bir dramadır. Film aşk hayatının sıkıntılı sularında dolaşan ve kariyer yolunu bulmak için mücadele ederken aynı zamanda onun gerçekte kim olduğunu gerçekçi bir şekilde öğrenmeye çalışan genç bir kadın olan Julie'nin hayatındaki dört yılı anlatıyor.
Kült Filmlerden 1080p görüntü kalitesiyle The Worst Person in the World izle yebilirsiniz.
çeviri biraz kötü sanki, “hayır” dedikleri yer her zaman “numara” diye çevrilmiş. Ayrıca, karşılıklı konuşmalarda bazen “sen” bazen “siz” çevirisi mevcut. Ama tabii ki bu hatalar filmin güzel olmasına engel değil.
bayılıyorum büyüme hikayelerine. özellikle karakter biraz büyükse. çünkü 30’unda büyümek daha zor. ilk sahneden nedense filmi seveceğimi anladım. bu biriyle tanışmak gibi. başta anlıyorsun her şeyi, biraz da pozitif önyargın varsa…
büyüyünce bende bütün kavramlar karmaşıklaştı. o yüzden mesela bir şeyi gerçekten sevip sevmediğimi tekrar tecrübe etme isteğimle anlıyorum. bu film birkaç gün ‘aklımın beyaz perdesinde’ (orhan pamuk çok sever bu tamlamayı) oynayacak. sonra ben tekrar izleme isteği duyacağım, sonra tekrar… şaheser çünkü.
sinemanın büyüsü en fazla iki bölümde kendini hissettirdi. biri ‘bad timing’ bölümü. diğeri mantar sahnesi. bir de içimi burkan (izlemeyenler için spoiler olur mu bilemedim) küçük bir ayrıntı: julie’nin babası neden oslo’ya kızının yanına gelmediğini bahane ederken, araba kullanırken sırtının ağrıdığını söylüyordu. sahne geçişinde julie ve aksel’in oslo’ya otobüsle dönmesi küçük ama güzel bir ayrıntıydı.
duyguların evrenselliği çok tuhaf. tek kelimesini anlamadığım bir dilde ve kültürde geçen bir hikaye; beni nasıl bu kadar etkileyip, değiştirebiliyor?