Ödüller 1 Oscar Kazandı. Diğer 22 ödül & 16 adaylık.
Çığlık ve Fısıltılar, hayatının son günlerini yaşayan Agnes’in hayatından kesitleri ele alıyor. Kanser teşhisi konulması ile birlikte kalan ömrünün çok az olduğunu öğrenen Agnes, haberi kız kardeşlerine vererek yanına gelmelerini ister. Yaşam mücadelesi veren kardeşleri onun tek kalmaması ve mutlu olması için yan yana gelirler ancak planladıklarının tersine bir duruma neden olurlar. Maria, Karin ve Agnes’ten oluşan üç kız kardeş, Agnes’in son zamanlarını iyi değerlendirmesini sağlamak yerine, kıskançlıkları ve hırsları ile kardeşlerini yaralarlar. Tek başına kalan Agnes geçmiş anılarına tutunmaya çalışır. Kült filmlerden 720p görüntü kalitesiyle Cries and Whispers izle yebilirsiniz.
sessizliğin özel bir dile dönüştüğü bergman filmi.
mazideki ya da gün içinde yaşanan bir hayal kırıklığı ya da travmatik bir durum karşısında beliren suskunlukların, dil yitimlerinin, fısıltıya dönüşen içsel çığlıkların, söz gelimi bir beckett romanındaki bilinçli boşlukların, üç noktaların muadili olduğunu öne sürmek abartı olmayacaktır. üç kız kardeş ve hizmetçileri anna, bu tarz travmatik, yaralayıcı durumlar karşısında içlerine kapanırlar. artık dil ya da iletişim kanallarının bir önemi kalmamıştır çünkü. bazen susmak da gerekir, vardır böyle anlar. kırmızı çerçeve içinde, portrelerinin yarısı kısmen karanlıkta kalmıştır. yönetmen, nüfuz edemediği alanlar (örneğin bilinçdışı) olduğunu itiraf eder adeta.
işte o sessizlik ve içe kapanış anlarında esrarengiz fısıltılar duyulur, ama kimin ne söylediği anlaşılmaz. bu fısıltılar, o an içinde yakın planda portresi gösterilen kadın figürün bilinçakışını mı yansıtmaktadır? tek bir kişiye ait bir ses midir bu, yoksa birkaç kişinin konuşması üst üste mi binmektedir? belirsizdir. öyleyse bu belirsizlikleri, boşlukları doldurmak seyirciye düşecektir. bergman açıkça filmi yazıp kurgulaması için seyirciyi telkin eder; tıpkı boşluklar ve üç noktalarla okuyucunun metni doldurmasını öğütleyen beckett gibi.
sessizliğin özel bir dile dönüştüğü bergman filmi.
mazideki ya da gün içinde yaşanan bir hayal kırıklığı ya da travmatik bir durum karşısında beliren suskunlukların, dil yitimlerinin, fısıltıya dönüşen içsel çığlıkların, söz gelimi bir beckett romanındaki bilinçli boşlukların, üç noktaların muadili olduğunu öne sürmek abartı olmayacaktır. üç kız kardeş ve hizmetçileri anna, bu tarz travmatik, yaralayıcı durumlar karşısında içlerine kapanırlar. artık dil ya da iletişim kanallarının bir önemi kalmamıştır çünkü. bazen susmak da gerekir, vardır böyle anlar. kırmızı çerçeve içinde, portrelerinin yarısı kısmen karanlıkta kalmıştır. yönetmen, nüfuz edemediği alanlar (örneğin bilinçdışı) olduğunu itiraf eder adeta.
işte o sessizlik ve içe kapanış anlarında esrarengiz fısıltılar duyulur, ama kimin ne söylediği anlaşılmaz. bu fısıltılar, o an içinde yakın planda portresi gösterilen kadın figürün bilinçakışını mı yansıtmaktadır? tek bir kişiye ait bir ses midir bu, yoksa birkaç kişinin konuşması üst üste mi binmektedir? belirsizdir. öyleyse bu belirsizlikleri, boşlukları doldurmak seyirciye düşecektir. bergman açıkça filmi yazıp kurgulaması için seyirciyi telkin eder; tıpkı boşluklar ve üç noktalarla okuyucunun metni doldurmasını öğütleyen beckett gibi.